DB JUNK'ta kullanılan fotoğraflar ve içerik izinsiz yayınlanamaz...

2.02.2010

Kop-Art'tan AL SANA!..

Beyoğlu turumuza devam...
Yunan Konsolosluğu'nun hemen yanında yer alan Kop-Art'ta 80'ler etkisi ve harika dadist kolajlar görebilmek mümkün.





































Dadaist kolajlara bayıldım... Dadaizm Birinci Dünya Savaşı sırasında barbarizme karşı çıkan kültürel bir hareket.
Edebiyat ve sanatta her türlü geleneğe ve kurala karşı çıkan kuralsızlığı kural edinen akım dadizm Kop-Art'ın mottolarından...






Çok tatlı değil mi? :)


















Sanatta her türlü klişe ve geleneğe karşı çıkan dadistler dil ve estetik kurallarını kaldırmayı hedefliyorlardı...





İstediğiniz renklerde ve kombinasyonlarda ayakkabı sipariş verebilmek mümkün...











































Kuralsızlığı ve sürekli değişimi vurgulayan dadaizm sonrasında yerini sürrealizme bıraktı.



















Askı detayını çok sevdim...



















Sohbet esnasında bizim evde de uyguladığımız gibi kumaşların kullanım dışı kalmış elbiselerden temin edildiğini öğrendim. Aslında geridönüşüm söz konusu. Giysiler benim gözümde daha da değer kazandı:)






80'lerin Disco etkisi...




Building'de Ceylan Zigoşlu ile buluştuk...






Tasarımcı Ceylan Zigoşlu'nun ne kadar tatlı olduğunu anlatmama gerek kalmadı, fotoğrafına bakmak yeterli oluyor :)






 Ceketimi iki yıl önce modifiye etmiştik, bir ara elden geçirmeyi düşünüyorum. Belki rengini de değiştiririm :)












Ceylan Zigoşlu'nun üç boyutlu grafik formda futuristik elbisesinin güzelliği...





Ceylan'ın geçen hafta Cacoon eteğini almıştım. İstanbul Fashion days'de giymek için saklıyorum:)





Kolsuz ceketin formu ve üstte oturuşu o kadar güzel ki...
Hepsi el işçiliği, couture tekniği ile hazırlanmış.















Siyah olması nedeniyle detayları fotoğrafta görünmüyor olabilir. Yakından görmelisiniz, bayıldım:)
























Hayalperest, yaratıcı, çocuk ruhlu, süprizli, boğazına düşkün güzel yemek sever... O benim canım :)

17 yorum:

  1. Ben de gitmiştim Kop-Art'a. Dekor güzel, detaylar hoş ama içerisi fazlaca kasvetli ve açıkçası kayda değer güzellikte bir kıyafet yoktu bence. Bir de şu futuristik elbisenin fiyatı neydi acaba?

    Banu.

    NOT: Bu arada anne-kız aynı ayakkabı numarasına sahip olmak da güzeldir sanıyorum :)

    YanıtlaSil
  2. Banu'cum ne yazık ki Begüm'ün ayağı 36, benimki ise 39:( yakınında bile değil...
    Belki birkaç yıla ayağı 38 olabilirse hafiften büyük olsada benim ayakkabılarımı giyebilir. Miras olarak giysi dolabımı bırakmayı düşünüyordum:)
    Kop-Art'ı sevebilmek için dadaizmi ve 80'leri sevmek gerekiyor. Aslında o kadar güzel detaylar var ki üstte bambaşka durabiliyor. Elbisenin fiyatını sorup sana geri dönerim.

    YanıtlaSil
  3. Bence elbise korkunç.Ceketi de pek beğenmedim.Tabi ben sizden farklı düşünüyorum diye doğru olanın benim düşüncem olduğunu iddia edemeyiz:)Zevkler ve renkler tartışılmaz klişesine sığınalım:)

    Üçüncü fotoda elinizde tuttuğunuz mavi puantiyeli ayakkabıyı beğendim ama:)..Blogunuzu ilgiyle ve severek takip ediyorum.

    Sevgiler..

    YanıtlaSil
  4. 80'leri severim ama nasıl anlatayım böyle kıyafetlere bakınca bir "Eee?" oluyorsunuz. Yani sanki "Bu kadar mı? Devamı yok mu? Şurası şöyle olsa daha iyi olmaz mıydı?" gibi. Tarz farklılığından kaynaklanıyor olsa gerek.

    Elbisenin fiyatını merakla bekliyorum...
    Teşekkür ederim.

    Banu.

    YanıtlaSil
  5. merhaba Deniz,

    Blogunu yeni kesfettim. Modaya ve yenilige olan ilgine, bloga koydugun contexte ve de beg'le olan paslasmalariniza bayildim. Bir de bir onceki posttaki modifiye gri elbiseye :)
    anladigim kadariyla yeni markalari ve butikleri kesfetmeyi seviyorsun. (tekduze olmaya karsi savastaki tek çare bu zaten sanirim)
    bu yuzden seni kendi butigime davet etmek istiyorum. burdan senden izinsiz adresimi yazip kendi pr'imi yapmak istemem. mail adresin nedir? sana mailda anlatmak istiyorum, konseptin hosuna gideceginden eminim.

    sevgiler,
    giz

    YanıtlaSil
  6. kopart ı yaklaşık olarak 2005 yılından beri takip ediyorum daha önceleri ilk açılan Dogzstar'da da dadaist işler duvarları süslüyordu, sitelerinde kıyafet tasarımları vardı, uzun zamandır İstanbul'a gelme fırsatım olmamıştı, sayenizde neler olup bittiğini görebiliyorum, Building'i de açıldığından beri takip ediyorum ilk fırsatta İstanbul'a glip hepsini gezicem. Kıyafetlerin hepsi birer sanat eseri tabiiki insanların alışık olduğu şeyler değil çoğu, hepsine bayıldım, ayakkabılar, geridönüşümlü kıyafetler hepsi çok güzel >.<

    YanıtlaSil
  7. Öykücü: Bazı parçaları sanat eseri düşüncesiyle verdiği fikir ve kavram yönüyle değerlendirilmesi düşüncesindeyim. Neticede bunlar koleksiyonun ana fikrini görebileceğimiz show parçaları. Bu sayede koleksiyonun devamında günlük hayatta giyilebilir farklı detaylar ortaya çıkabiliyor.
    Ayakkabının leopar pirint - yeşil kombinasyonunu sipariş verdik haftaya hazır olacakmış merakla bekliyorum. Ayakkabının fiyatı da son derece makuldü.
    Teşekkür ederim ben de çok severek yazıyorum:)

    Banu : Ayakkabıyı almaya gittiğimizde orada kombinasyonlu mini çekim yapılması şart oldu:) Yok zorla sevdirmeye çalışmıyorum:) Ama üstüste giyildiğinde çok hoş olabileceğini düşündüğüm parçalar vardı:) Yarın senin için fiyatını öğreneceğim. Sevgilerimle

    Kahve gibi : Çok çeşitli kombinasyonlar da vardı:)

    Giz : Tabii çok memnun olurum. Ana sayfadaki twitter linkine tıklayabilirsen oradan özel mesaj atabilirsin. Veya online görebileceğimiz bir adresin varsa buradan da bizimle paylaşabilirsin. Sevgiler

    Matissera : Blogunu referans alarak senin beğeneceğini tahmin ediyordum:) Blogunda dadaist yaklaşımını görebilmek mümkün:)

    YanıtlaSil
  8. Özellikle ayakkabılara bende bayıldım fashion days'te giyeceğinide merakla bekliyorum.. seni görünce usulca yanına gelip söylerim güzel olup olmadığını :)

    YanıtlaSil
  9. Askı detaylarıyla ilgili bu sitede nasıl yapıldıgını gösterilmiş, bakarsın bir ara:)

    http://www.outsapop.com/2010/01/outsapop-trashion-clothes-hanger.html

    YanıtlaSil
  10. Ayakkabılar harika, bayıldım bayıldım... keşke durmadan futbol, abuk sabuk yarışma programlarını promote eden firmalar enerjilerini ve paralarını biraz da tasarımcılarımızı promote etmeye harcasalar.

    YanıtlaSil
  11. üniversitedeyken bir dönem dadaizmle ilgili bir ödev hazırlamıştım.. ilk tanışmam öyle oldu.. ondan öncesinde benim için sadece bildiğim bir sanat akımıydı..ödevin sonunda benim en sevdiğim dönem ve sanat akımlarından biri halini aldı denizcim.. hatta en son berlin'e gittiğimde süper bir kitapçı buldum.. orada öyle güzel dadaizmle ilgili kitaplar aldım ki.. tabi buraya taşıyıncaya kadar canım çıktı diyebilirim.. :))
    bu arada sana yazamadım bir türlü.. bundan önceki çekimlerde süperdi.. bunlarda öyle.. ''kop-art'' tam yerini bulmuşsun gerçekten.. :))

    YanıtlaSil
  12. Tamam Siu, hem tanışmış oluruz:)

    Moda(e)rator : Supersin, evde giysi dolabım için yaparım, çok teşekkürler:)

    Ahucan : Eski voleybolcuyum. 22 yaşında Türkiye'nin ilk sağlık ve spor dergisini sadece futbol dışında sporlara ilgiyi arttırabilmek gibi gayet safiyane düşünceyle 11 yıl çıkardım:) Ancak ne yazık ki toplumun ilgisi bu galiba:(

    Didem'cim kitaplarını çok merak ettim. Onlardan oluşan bir konu serisi blogunda yapsan ne kadar hoş olurdu:) Bende dadaiste daha yakın sürrealist yaklaşımları kendime çok yakın buluyorum. Sana çok alıştım haber alamayınca baya merak etmeye başlıyorum. Beni çok ihmal ediyorsun:)

    YanıtlaSil
  13. Kop-Art'taki karakedi formlu yastığın markası Yumuşak Şeyler, tasarımcısı da benim :)

    YanıtlaSil
  14. Sezen yumuşak şeylere gerçekten bayıldık:)

    YanıtlaSil
  15. çok sevindim, teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  16. askıyı ben de çok beğendim

    YanıtlaSil