DB JUNK'ta kullanılan fotoğraflar ve içerik izinsiz yayınlanamaz...

30.09.2011

Sıcak sıcak hamamdan yeni çıktı...

Offff biliyorum yine çok ara oldu ama işlerden fırsat bulamıyorum bir türlü.
Tamam nerede kalmıştık, geç de olsa IFW yorumlarımız sürüyor...
IFW'in en enteresan sunumlarından biri de Gül Ağış'ın markası olan Lug Von Siga by Gül Ağış'dı.
Sunumun en sevdiğim tarafı Tarihi Galatasaray Hamamında oluşuydu. Evet çok sıcaktı, hepimiz bunalıp bayılacak gibi olduk ama kısıtlı imkanlarla hazırlanan aktivitelerde AC bile lüks sınıfına girebiliyor. Neticede düşünce ve ortam güzeldi. Böyle bir sunum kışın yapılabilirdi diyenler oldu ama kış aylarında üzerimizde bir de ceket, kazak, palto vs olacağı düşünülecek olursa bu mevsim en doğru seçimdi. 
Yukarıdaki fotoğraf Gül Ağış'la çalışan Lappart'tan geldi. Harika bir ev sahipliği ve sıcak karşılama ile her türlü etkiyi pozitife çevirebilecek bir ekip:)
Bana kalırsa AC'den daha önemlisi ışıklandırma olayıydı. Aslında konuyu belirleyen kesinlikle ışık oluyor. Işığa her şartta yatırım şart.
İşte bu noktada ışıklandırmanın önemini anlayabiliyorsunuz. Ortamı karartıp ışığı yukarıda tutmak etkiyi ne derece kuvvetlendirebilirdi bir düşünün. Ben sıcağa razıyım. Görsellik uğruna izleyici olarak fedakarlıkta bulunabilirim:) 
Gül Ağış'ın Hamam temalı koleksiyonunda püskül kullanımını etnik hissi vermesi nedeniyle sevdik. Aralarda transparan tüller verdiği hissi güçlendirmiş. 
Tamamı püsküllerden oluşmuş uzun elbisede gözüm var:)
Futuristik detayları hem hamam temasıyla bağdaştıramadık, hem de Givenchy Yaz 2011 koleksiyonu ile benzer bulduk.
Püskül ve tül kullanımına bir de kendi kültürümüzden bir iki detay ilavesi hamamın yarattığı ortamla birlikte enfes olurdu...

Arkada boydan boya gelen altın rengi püskül detayını kontrast yaratmasıyla ve doğru renk kullanımıyla sevdik...

Sizler için Galatasaray Hamamı'ndan...







Güzel bir kemik yapısı var, Türkmen gibi duruyor.
IFW'in son gün defilelerinden Deniz Kaprol defilesinde de karşımıza çıkmıştı.
Defileyi Hako, Esin Övet ve Onur Baştürk ile izledik...
Esin aynen resimde ve izliyorsanız programında olduğu gibi hep güler yüzlü, pozitif bir kişilik...
Defile öncesi yerleştirilen basın sıcaktan bayılmak üzereyken şov başladı ve sıcak unutuldu:)
Fotoğraflar Deniz Berdan

19.09.2011

Kendi kültürümüze art-deco bir yaklaşım...

IFW 2. günün ilk defilesi Niyazi Erdoğan...
Sünnet temasını işlerken art-deco’dan ilham alan Niyazi Yaz 2012 koleksiyonunda farklılıktan ödün vermeden daha geniş kitlelerin giyebileceği bütünlüğü olan bir koleksiyon hazırlamış. 

Niyazi'nin çalışmalarının en sevdiğim tarafı; konuyu belirledikten sonra gerçekten de bir research yapıyor oluşu. Biliyorsunuz genellikle oradan buradan orataya karışık birşeyler yapılır.  Sonrasında PR şirketi sözde koleksiyonla ilintili bir hikaye yazana kadar göbek çatlatır ama hep de bir eğreti durur. Hemen anlaşılır zorlama hali...


Niyazi sünnet konseptini koleksiyonuna çizgisel olarak taşımaktan çok kendi deyimiyle ağabey olma vurgusu ile olgunluk  sürecini yansıtmış.

Koleksiyonunda fiziksel olarak bariz pelerin ve maşallah detayı dışında sünnet temasını göremesek de Niyazi beklentileri her zaman fazlasıyla karşılayabilen bir tasarımcı...
Kreatif yönetimini Barış Çakmakçı’nın üstlendiği koleksiyonun kontrast renklerini ve güçlü koleksiyon bütünlüğü etkisini sevdik.
Niyazi'nin koleksiyonunda kullandığı Fes olayı bizde daha çok kuzey Afrika ülkelerindeki kullanım şeklini anımsattı...

Erkeklerde de kızlarda da papyon olayını seviyoruz...

Niyazi Erdoğan her defasında hep ileriye gidebilen, hedeflerini iyi belirleyebildiğini düşündüren çizgide...

Niyazi Erdoğan geçen sezon Dolmuş temalı müthiş bir koleksiyonla karşımıza çıkmıştı. 
Görmek için tık tık...
Fotoğraflar Deniz Berdan