DB JUNK'ta kullanılan fotoğraflar ve içerik izinsiz yayınlanamaz...

19.03.2012

Gecikmeli Yeni Yıl Kararları ve bir soru...

Laptopum kaybolmadan önce fotoğraflarını yerleştirdiğim ama sonradan yayınlamaktan vaz geçtiğim bir post daha. Bu fotoğrafları Yeni yıl kararlarım için kullanmak istemiştim. Ne kararları alabildim ne de niyet ettiklerime başlayabildim. Ama hiç birşey için geç kalınmış değil öyle değil mi?:P Neredeyse Nisan ayı geldi ama bu yılın kararlarını mantıklı ölçüde alıp, uygulamaya başlama kararı aldım. En azından bir karar alınmış oldu, elde var bir:) Niyet etmek de önemli öyle değil mi?
Şimdi listem şöyle;
Düzenli spor yap, -dün başladım:)-
Daha sağlıklı beslen, -yine dün haftalık bir liste yaptım ve başladık:)-
Arkadaşlarına zaman ayır daha sosyal ol, 
Kafaya takma, 
Sorunu belirle, 
Daha empatik ol, 
Daha erken yat, 
Övgü takdir bekleme kimsenin yaptıklarının farkına varması gerekmiyor, 
Gerektiğinde yardım iste, 
Eğlenmeye zaman ayır, 
Daha sık gülümse, 
Sonuçları fazla önemseme,
Daha olumlu eleştiriler yap.......
Bu liste uzar ama niyet önemli, geç alınmış yeni yıl kararlarının ilkini dün uygulamaya başladım. 
Spora yaklaşımım ise şöyle;
Deniz Berdan
 Deniz BerdanBiliyorum çoğunuz beni deli gibi spor yapıyor bilirsiniz ama itiraf; iki yıldır spor yapmıyorum! Evet bu yıl da 15 gün sabahtan akşama board yaptım, tatilde yüzdüm ama düzenli spor yapmadıktan sonra bu tip sporlar çok sağlıklı olmadığı gibi koftilikten gelen sakatlanmalar yapabiliyor. Beni kurtaran geçmişte profesyonel spor yapmış olmam. Yoksa bir andan kaslara yüklenmek hiç doğru değil.

11 yıl spor ve sağlıklı beslenme form dergisi Health&Shape'i yayınlamış biri olarak normal bir insanın sporla ilişkisinin haftada üç gün birer saat abartılı olmayan sporlar olması gerektiği görüşündeyim. 
2 yıl önce annemin hastalığını öğrendiğimde bırakmıştım sporu ama onun öncesinde çalışma programım aynen şöyleydi; Haftada üç gün birer saat kas yoğunluğumu korumak ve iyileştirmeye yönelik hafif ağırlık çalışması. Öncesinde ısınma amaçlı yürüyüş.
Bir de size birşey sormak istiyorum; Benim uyguladığım spor ve beslenme programını merak edip takip etmek isterseniz, veya birlikte uygularız derseniz diğer blogum http://dbskinnycook.blogspot.com/ da yayınlamayı planlıyorum ne dersiniz?

 Deniz BerdanFotoğraflar: Cengiz Dikbaş

14.03.2012

En değerlilerini kaybettim; kalanlardan...

MFW seyahatimizin ilk günü havaalanında laptopumu kaybettiğimizde aslında içindeki aile fotoğraflarımızın kaybolduğuna çok üzüldüm. Can'ın çocukluğunun çok büyük bir kısmını kaybetmiş olmamızın yanı sıra düşündüğüm zaman hala boğazımın düğümlendiği, burnumun direğinin sızladığı annemle çekilmiş olan son bir yılın fotoğraflarının da içinde olması dağıttı beni:( Kopyalamadığım için kendi kendimi yesem de giden gitmişti:(
Aşağıdaki fotoğrafları da post yapmak amacıyla koyup sonradan yayınlamaktan vazgeçmiştim. Kaybettiğimiz fotoğrafların yanında bunların pek değeri olmasa da yayınlamak istedim. Hello Dergisinin yılbaşı sayısı için çocuklarımla çekilenlerden...
Cancan çekim süresi uzayınca yalandan gülerek poz vermeye çalışmış, tatlım cool ama:)
Yıpranmış görünümlü postallarının hastasıyım. En sevdiği renk kırmızıymış:)
Foxy fotoğraf çektirmeye bayılır. Evde ne zaman fotoğraf çekmek istesek mutlaka karenin içine girmeye çalışır:)

Elbise Herve Leger - Harvey Nichols...

Fotoğraflar Cengiz Dikbaş

13.03.2012

Taytla Stayla...

Milano Moda Haftasında bir iki defileyi topuklu ayakkabılar, şık kılık, kıyafetlerle izledikten sonra rahatlığı tercih ederek taytla stayla durumları ile keyif yaptım:) Genellikle davetlere giderken çok severek ve keyif alarak giydiğim giysilerle ve topuklu ayakkabılarla sadece 2-3 saat geçirebiliyorum. Onlardan çok keyif alıyorum ama rahatlığa öyle bir alışmışım ki 3 saatten fazla tahammülüm olamıyor. Onun dışında bir ayın neredeyse 25 günü fotoğraftaki gibi veya muadili giysilerle dolaşırım, işe, yemeğe, toplantıya hemen her yere giderim. Çok rahat ediyorum tayt, t-shirt ve deri ceket üçlüsü ile.
Bu fotoğrafı sizlerle paylaşmak istememin nedeni boynumdaki kolyem. Seyahatten bir hafta önce Topshop'tan bayılarak aldığım üç kolyeden biri. Üzerimdeki basit kıyafete kimlik, nitelik ve şıklık katabilen bir parça. Normal şartlarda gold ürünlerden kaçarım ama bu sezon enteresan bir şekilde farklı kullanımıyla hoşuma gitmeye başladı. Aşağıda aldığım üç kolyenin resmini sizlerle paylaştım.
Soldaki kolyenin adeta parçalanmış metal parçalarının bir araya getirilmiş hali gibi olmasını sevdim. Sağdaki gold kolye, ilk fotoğrafta boynumdaki...
 Gün ışığında böyle görünüyorlar ama renkleri biraz daha canlı...
Yalnız yukarıdaki kolyeleri özellikle gold olanı çıplak tene kullanmamalı. Yakalarını iliklediğiniz bir gömle veya t-shirt ile modern ve şık görüntü yakalanabilir.
 Bu kolyeyi yaz aylarında daha etnik kıyafetlerle düşündüm:) Akşam saatlerinde bikini, mayo üzerine giyeceğiniz uzunca bir gömlek üstü de şahane durabilir:)
Bu üç kolyede kocaman olmasına karşın son derece makul fiyatlarla Topshop'ta, beğenenler acele etmeli fiyat uygun ama sınırlı sayıda getiriliyor.
 Fotoğraflar Deniz Berdan

12.03.2012

Hakaan Kış 2012 Koleksiyonundan...

Sevgili Hakan Yıldırım'ın Mert Alaş ile oluşturduğu markası Hakaan Kış 2012 koleksiyonundan en beğendiğim parçalarından bir post hazırlamak istedim. Koleksiyon 80'lerin güzel bir yorumu. 
İlk fotoğraftaki elbisenin bel detayı çok yabancı gibi görünmesede Hakan'ın yorumu bambaşka bir ifade vermiş. Kumaş özellikleri bakımından Hakan genel olarak hep sade kumaşlar kullanırken daha çok modeli vurguluyor. Kullandığı kumaş özelliğini metalik etkisi verirken aslında mat olmasını sevdim. 
Bizim de daha kalın kumaş merakımız olmasından hatta çeşitli tela ve dikiş yöntemleri ile kumaş dokusunu kalınlaştırmaya çalıştığımız gibi Hakaan'ın kullandığı malzemelerin kalınlaştırılmış olmasını çok seviyorum. 

Üst üste kumaşlar ve telalarla kalınlaştırılmış kumaş ile heykel gibi vücudu sararken, kullanıcının avantajı olabilecek gibi vücudu çok daha güzel gösterebiliyor.
Aşağıdaki elbisenin bel detayındaki dilimli volümler şahane duruyor. Bu tarz bir çalışmayı geçen sezon David Koma'nın koleksiyonunun eteklerinde görmüştük ama şahsen Hakaan'ın belde kullanımını çok daha fazla sevdim. Hakan detay konularında gerçek bir usta. Tasarımda desen hilesine başvurmadan sade kumaşlarla harikalar yaratabiliyor. -Tamam bizde desen çok seviyoruz ama CSM Fashion Prints and design mezunu Mary Katrantzou'nun desenleri gibi şahane bir desen olunca tasarımın modeli ikinci planda kalıyor- 
Bir önceki sezona göre şovdaki her bir parça ticari bir yaklaşımla hazırlanmış.
Hakaan markası için tüm dünyadan bol siparişli, satışlı bir sezon olması dileklerimle...

8.03.2012

Bir tekstil imparatorluğu Armani...

İtalyan modası dendiğinde aslında ilk akla gelen şahane işçiliğiyle kendini dünyaya kabul ettirmiş, jilet gibi klasik İtalyan şıklığıdır. Bu firmaların en başında da kalitesini tüm dünyaya kabul ettirmiş olan Armani gelir. Yıllardır istikrarlı çizgisini hiç değiştirmeyen Armani hiç şüphesiz moda tasarım konularının dışında tüm dünyaya yayılmış belli kalite standardı sunabilen bir tekstil imparatorluğu...  
Emporio Armani'nin Milano şovu için İstanbul'da Doğuş tekstil grubu Reklam ve Pazarlama Müdürü Gül Altan ile konuşup davetiyeler için Otel bilgilerini vermiştim. Otele geldiğimizde davetiyeler diğer takip edeceğim şovlarla birlikte otele gelmişti bile.

Sabah erken saatlerde başlayan şov Armani'nin binalarından birinde yapıldı. Şovun başlamasından 2 saat önce kapıda basın gelen davetlileri çekmek üzere bekliyor. 

Bir grup davetli tamamen rahat kıyafetlerle şovları iş rutininde takip ederken, diğer bir grup şov amaçlı fotoğraf çekimine uygun kriterlerde uzun uzun fotoğraf çektirmeyi hedefliyor. Gün içinde bir iki şov izliyorsanız tamam işin keyfini çıkarmalı ama 4, 5 şov takip ederim diyorsanızda rahat kıyafet özellikle düz ayakkabı -postal:)- gibisi yok!..
Biraz erken gelip rahatça oturduk. Tabi her davetiyenin numarası var ve doğal olarak şovlar çok kalabalık bile olsa yer problemi yaşamıyorsunuz...
Tekstil imparatorluğunun patronu Armani başlı başına bir yıldız. Kendi evi Milano'da adeta bir aile...
Modellerin arkadaşlık havasında çiftli, üçlü, dörtlü çıkışlarını sevdim.
Küçük makinamla mümkün olabildiğince sizler için fotoğraflardım. Emporio Armani şovlarının bir iyi tarafıda podyumda gördüğünüz hemen herşeyi daha sonra mağazalarında bulabiliyorsunuz. Daha çok şova yönelik olmayıp ticari yaklaşımda hazırlanılmış günlük hayatınızda rahatlıkla kullanabileceğiniz giysiler podyumda...
Fotoğraflar Deniz Berdan