DB JUNK'ta kullanılan fotoğraflar ve içerik izinsiz yayınlanamaz...

1.02.2012

Monogram meraklısı marka kokonaları kendilerini nasıl ele verir, nedir? kimdir? neler yapar?

Monogram marka kokonalarını anlatmak için önce monogramın ne olduğunu anlatalım. Bir ismin birkaç harfinden veya baş harflerinden meydana gelen desene monogram denir.
Monogram Marka kokonaları üzerlerine reklam almış gibi / reklam panosu gibi dolaşmayı severler. Satın alım kriterlerinde tasarım değil, marka vardır.
Ürünü tasarım olduğu için değil marka olduğu için satın alır.
Markanın ismi, cismi,  arması bir yerinden sarkmazsa rahat edemez.
Üzerinde marka olmazsa kendini eksik hisseder marka kokonası.
Aldığı şeyin markasının bilinmesini ister ki amaç zaten üründen keyif almak değil onunla gösteriş yapabilmektir.
Marka kokonaları için söz konusu marka ise kendisine yakışıp yakışmadığı değil ne kadar sükse yapacağı önemlidir. Markası belli olmayan parçalara sahip olmak istemez.
İleri boyutlarında markanın her yerinden logoları sarkan kolye, küpe yüzük gibi aksesuvar ve hatta değerli taşlarla yapılmış mücevherlerini taşırlar.
Markanın en bariz olduğu kemer ve çantada marka görünmezse onlar için değeri de olmaz. Son yıllardaki modanın olmazsa olmazı eğilimi ile nadir de olsa ucuz ürün de kullanıyorum havasıyla hızlı tüketim tekstil ürünlerini aralara eğreti şekilde sıkıştırır. Ancak markaları olmadan güven duygusu yaşayamaz.
Bir iki Türk tasarımcının ağzına bir parmak bal ve bak Türklerden de giyiyor dedirtmek için yine nadiren ürün alır ama amaç tasarım değil şanım yürüsündür.  O halde bile mutlaka en az bir markası belli olan bir ürün, hatta monogram kullanır ki aklınca ait olmak istediği statüde soru işareti olmasın. Sorsan bu tasarımın nesini beğendin neden aldın sorularına net yanıt veremez.
 Şimdi tüm bunları neden söylüyorum biliyor musunuz?
Söylendiği gibi Türk Tasarımcısına destek yok söylemi büyük ölçüde doğru değil!
Asıl olay Türk tasarımcısının pazarının olmayışıdır.
Ne yazık ki Türk tüketicisinin tüketim alışkanlıkları Araplar, Ruslar gibi markacılık eğiliminde olup olay para ve güç gösterisidir. Satın alım gücü olabilen belli bir çevrenin büyük bölümü –istisnalar var- markacı olup, tasarım konularını adeta mensubu olduğu marka çevresinde değerlendirir.
Gayet tabiki tasarımın milleti olmaz. Ancak Türk tasarımcısına şans verebilmek ve hak edenleri desteklemek moda tasarım konularını seven ve ilgilenenlerinin sorumluluk alması, bu konuda farkındalık yaratması sektörü sevenlerin görevi olmalı...

14 yorum:

  1. yazdıklarında kesinlikle haklısın marka takipcisi ile tasarım takipcisi arasında bilinç farkı var. Kökeninde tasarımcı olan günümünüz bir çok markasının altında başarı yatıyor ki tasarımcının tasarımlarını markalaştırsın. Bizdeki bilinç kendimize olan öz güvensizlikten geliyor.Her şeyin kolayına kaçınılan bir memlekette üretime güven duyulmanın sebebi bu olabilir. Ama dergilerde salım salım salınan sosyetik hanımlar Türk tasarımcıları ön plana çıkarabilirler kesinlikle ama bu yine de lokal bazlı olur. Sonuçta bizim sosyetiklerimizi dünya basını takip etmiyor...

    YanıtlaSil
  2. Harikasın! En sonunda biri fikirlerimi sözlere dökebilmiş. Bence olay kişilerin kendilerine olan saygı ve özgüven eksiklikleridir. Kendini öyle değersiz görüyor ki üzerindeki markaya olan saygıyı almayı bekliyor karşı taraftan o markayı taşırken:D Ben sadece gülebiliyorum. İnsanlar kendilerine değer verip sadece yalın KENDİleri olamaya karar verdiklerinde tasarım ve yaratıcılık ön plana çıkacak. Çünkü tasarım giydiklerinde neyi sevdiklerini ifade edecekler o zaman, yani kendi fikirlerini kıyafetleriyle de sunacaklar iletişime girdiklerinde... Eğitimin nerelere dokunması gerekiyor sanırım senin yazında anlaşılabilinir. Ya da sadece sivrisinek saz da, davul zurna az mı yine? Bilemedim!

    YanıtlaSil
  3. haklısın ama türk insanının geneli böyle değil mi..hep bir özenti durumu var nedense ...para ile kültür ayrı kavramlar ...Para sadece rahat yaşamaya yarar...Sevgiler

    YanıtlaSil
  4. tum AVMlerde ayni monogram modeliyle dolasan prototip kokoslari gordukce, kim ne zaman bu marka gosterisciligini elestirecek diye bekliyordum. sonunda hislerime tercuman olup siz yazdiniz. tasarimin degerini one cikardiginiz icin cok tesekkurler.
    Cupcake tadinda bir gun diliyorum!!!
    http://gonchagoncha.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  5. Harikasınız, gurur duydum yorumlarınızla. İşte böyle olur bilinçli DB Junk takipçileri:)
    Teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil
  6. Cok guzel bir yazi.. Tercume olmussunuz duygularima.. mesela benim LV marka bir cantam olmadi.. Olmayacak da.. Bu gereksiz kokoslar yuzunden markalardan sogudum desem yalan olmaz.. Tekrar tesekkurler ;)

    YanıtlaSil
  7. Guzel yazi cokda dogru lakin bir roportajinizi izlemistim ve cantanizda ne var diye sorulmustu yanilmiyorsam. Sizde sadece dunyaca unlu markalarin kozmetik urunlerini saydiniz:)) Sebeb?

    YanıtlaSil
  8. Adsız; kozmetik meraklısı olmadığım gibi cildime uyabilen birkaç markayı gerçektende ondan keyif alarak kullandığım, üründen memnun olduğum için yani başkalarına hava atmak için değil gerçekten kendim için alırım. Bunun 'monogram meraklısı marka kokonalısı' ile alakası nedir? Metni yanlış anlamış olabilirsin, konu marka düşmanlığı değildi!

    YanıtlaSil
  9. her kelimesine katılıyorum..bu ürünlerin kalitesiz imitasyonlarını ve birebir taklitlerini çok itici buluyorum..tasarım yapan biri olarak,iyi kumaş,doğru aksesuar ve uygulama tekniği sağlam bir giysiye,orjinal bir üründe iyi tasarıma dalalettir derim ben :))öpüyorum deniz berdan sizi..

    YanıtlaSil
  10. çok güzel yazmışsınız.kesinlikle katılıyorum.blog yazarlarından da nur karaata var mesela.tam anlamıyla marka kokonası tanımına uyuyor.

    YanıtlaSil
  11. her cumlesini har kelimseine her harfine katılıyorum ancak bu kadar guzel iafed edilebilirdi basarılarınızın devamını diliyorum sevgiler

    YanıtlaSil
  12. Hâlâ var böylelerinden değil mi? 80lerde 90larda kaldı artık diye düşünmüştüm ama hâlâ birkaç kişi tanıyorum kötü ve çirkin parçaları marka ürün ve bu belli diye alıp kullanan. Aslında kendi de beğenmiyor ama kullanıyor işte, statüyü bu dünyada ürettikleriyle elde edemeyince.

    YanıtlaSil