DB JUNK'ta kullanılan fotoğraflar ve içerik izinsiz yayınlanamaz...

29.03.2011

Beg'den 25. kare...

Beg'in hazırladığı kostüm ve video enstelasyonunu paylaşmak istedim. Bloga henüz video aktaramıyorum ancak çektiğimiz fotoğraflarla anlatmak şimdilik en kolayı:) Konu 'Subniminal mesaj'
Şuuraltını etkilemeyi hedefleyen mesajlara “subliminal” adı veriliyor. Genel olarak “şuuraltına yönelik gizli mesajlar olarak ifade edilebilir. 

Kişinin şuur-altına subliminal mesaj göndermenin birçok yolu var. İşte bunlardan biri de 25inci Kare tekniği. 


Peki nedir bu 25inci Kare. 
Gördüğümüz bir ânlık görüntü 24 küçücük kareden oluşur. Sinema şeridinde, saat, dakika, sâniye olarak bir diziliş var. Her sâniyeden sonra bir yabancı kare geliyor ve bir sâniye 24 kare. Her 24 kare ise bir ekran büyüklüğündeki kareyi oluşturuyor.


Son kare olan 25inci kare ânlık. Yani görüntü sâniyede 1/24 olacakken, bu 1/25′e çıkar. Kareler 25 olunca bir anda bir görüntü gelir ve ânında kaybolur. Genellikle göz ve beyne görünmez, daha doğrusu görülür ama şuur-altında kalır.
25. karenin temel mantığı da mesajı şuur-altına göndermek olduğu için, artık dünya sinema sanâyii’nde bu tekniği kullanmayan yok gibi. 
Bizler evlerimizde koltuklarımıza oturup herhangi bir televizyon kanalındaki herhangi bir dizi film ya da bir belgeseli seyrederken aynı zamanda 25 karelerle şuur-altımıza gönderilen mesajlara/ telkinlere/ saldırılara maruz kalabiliyoruz! İnsan düşündükçe ürperiyor!!!

Subniminal teknikler reklamcılık ve propaganda alanlarında sıklıkla kullanılıyor.
Bu tekniklerin amaçları ve tekniği, kullanım sıklığı konuları tartışılmalı!
 Ciddi önem taşır, tehlikeli ve şüpheli!..

İzlediğimiz filmler, programlar, belgeseller, çocuklarımıza izlettiğimiz çizgi filmler ne kadar masum?
'Filmlerle, reklamlarla her türlü mesajı veriyorlar. Niçin böyle gizli bir kare uyguluyorlar?' diyebilirsiniz ama gördüğümüz zaman bu kadar etkili olmuyor. Çünkü, kişi, şuurlu bir tercih ile gördüklerini veya duyduklarını ya red ediyor ya da kabul ediyor. Çünkü baştan önüne seçenek getirilmiş oluyor.
Fakat bu, öyle bir şey ki insan onu görmüyor, duymuyor ve hissedemiyor, yani bizlerin algı frekanslarımızın tamamen altında veya üstünde yer alıyor. Böyle bir şeyi kabul yada red etme gibi bir imkânımız var mı? Ne yazık ki yok!
İşte 25. karenin ve subliminal reklamların temel mantığı bu! Hedefteki kitlenin şuurlu tercih hakkını gaspederek, onları gizlice zehirlemek!
Şuur-altını hedef alarak mesaj göndermeyi hedefleyen ve adına “Subliminal Mesajlar” (Şuur-Altı Telkinler) denilen bu tür reklamlar ilk kez 1950′li yıllarda Amerika’da ortaya çıktı.
 James Vicary adlı reklamcılık uzmanı, sinema salonlarında yaptığı bir deney sonucu patlamış mısır ve kola satışlarının arttığını iddia etti. Bu deneyde film perdede oynarken, saliselik görüntüler hâlinde gözle görülemeyen gizli kareler ve gizli mesajlarda: “patlamış mısır ye” ve “Kola iç” sloganları çıkıyordu. 
Seyirci bu sloganları şuurla algılayamadığı hâlde, şuuraltına hitap eden bu sloganlar neticesinde Kola satışlarının yüzde 18.1, patlamış mısır satışlarının ise yüzde 57.7 arttığı görüldü.
İşte Beg'in TV ekranının kostüme dönüştüğü projesi de bu fikirden yola çıkarak yapıldı...

Kaynaklar Wikipedia, Wordpress

13 yorum:

  1. çok yaratıcı olmuş, tebrikler Beg'e =)

    YanıtlaSil
  2. İşte beklediğim post,haftalardır Beg'den bir haber alamamıştık,umarım keyfi ve sağlığıda iyidir.Her zaman olduğu gibi çok başarılı :)

    Melek

    YanıtlaSil
  3. sizi pek sevemıyorum ama beg i cok seviyorum:)tanısam iyi arkadas olurdum tanımıyorum varlıgını bilmekte yeter işlerini gormekten zevk alıyorum.sizi sevemiyorum derken aman yanlıs anlasılmasın tasarımcılara ve modaya katkınız elbette cok iyi ama tarzınız tavrınız bana pek uymuyor.

    YanıtlaSil
  4. Çok başarılı bir konu seçimi olmuş ve çok da güzel aktarmış, video enstalasyonun da başarılı olduğu bariz. Tebrikler :)

    YanıtlaSil
  5. so interesting but successful!

    http://nakedqueen.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  6. Sizin sayesinde ne çok şey öğreniyoruz.Çok teşekkürler!

    YanıtlaSil
  7. İlginç bir post olmus ama benimiçin faydalı oldu tesekkurler paylastıgınız içinn

    YanıtlaSil
  8. Size ulasacagim bir e-mail adresi bulamadigim icin burdan gonderiyorum,kusura bakmayin :) sizi seviyorum!

    http://guzette.blogspot.com/2011/04/gunseli-turkay-2011-ilkbaharyaz-deniz.html

    YanıtlaSil
  9. Rihanna,Beyonce, ve Lady Gaga nın kliplerindeki bariz telkinler çok ilgimi çekerdi fakat şimdi sayenizde daha da derinini ve tehlikelisini öğrenmiş oldum . Beg in fikri de süper olmuş...Anlatım için Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  10. Merhaba,

    Öncelikle tebrikler! Gerçekten ÇOK ÇOK başarılı bir iş olmuş. Çok iyi düşünülmüş, kurgulanmış ve uygulanmış.

    Tek bir not düşmek istedim. Bahsedilen teknik (25. kare) 1970'lerin sonunda yasaklandı ve kesinlikle yapılamıyor. Bizzat büyük markaların prodüksyonların yer alan biri olarak sizi temin ederim artık yapılmıyorlar.

    Zaten eğer yapılsayı da günümüz teknoloji çağında hızlıca farkedileceği için marka imajını o kadar kötü etkileyeceği gibi yurtdışında ÇOK büyük para cezalarını da birlikte getirirdi.

    Öte yandan bmw'nun yaptığı örnek size çok ilginç gelebilir.

    http://www.youtube.com/watch?v=GR_vDq2iXJ4&feature=player_embedded

    YanıtlaSil
  11. Harika bir post olmuş bayıldım :) tebrik ederim

    YanıtlaSil
  12. bu 25. kare konusunu uzun zamandır biliyordum geçrekten dikkat etmek lazım, yugoslavya'da bazı kanallar sürekli bunu uyguluyormuş "bizden başka kanalı seyretme" filan yazıyorlarmış sonra mahkemelik oldular:)
    beg'in projesi çok güzel keşke video olarak da görebilseydik.

    YanıtlaSil
  13. Gerçekten yaratıcı bir çalışma tebrikler.
    Ama benim aklımda kalan birşey daha var 50 li yıllardan önce bu tekniği(25.kare) Hitler Almanyasının da kullandığı yönünde. Yanlış anımsıyor da olabilirim.
    Beg'in bu tür çalışmalarını blogunuzda daha sık görmek isteriz.
    Güzel günler temennisiyle.

    YanıtlaSil