DB JUNK'ta kullanılan fotoğraflar ve içerik izinsiz yayınlanamaz...

25.09.2010

Fırtınalar koparıp şok etkisi yaratmasını beklerken...

At kılından yapılmış saçaklar ve örümcek ağı triko elbiseler dendiğinde genç jenerasyonda ilk akla gelen moda tasarımcısı Mark Fast olur herhalde. Dört sezon önce koleksiyonunu ilk defa gördüğümde inanılmaz heyecanlandığım Fast'in hala aynı şeyleri yaptığını görmek hayal kırıklığı yarattı. Hani sevdiğiniz tasarımcılar vardır yeni sezonda yaptıklarını görmek için heyecanlandığınız. Mark Fast'te onlardan biriydi benim için. Mezuniyet koleksiyonunu görüp adeta zırh gibi ördüğü çizgisine fikirlerine  vurulmuştum hemen.
 Koleksiyonu farklılaştırmak için yaptığı birkaç ilave Swarovski, biraz deri yeterli olmamış ne yazık ki!..

Genç bir tasarımcıdan her sezon fırtınalar koparıp şok etkisi yaratmasını beklerken 4 sezondur aynı şeyleri yapması hayal kırıklığı...


 Kırk yıllık tasarımcısınızdır, markaya bağlı kemik bir müşteriniz vardır, işin heyecanı kaçmıştır ve ticaret ön plandadır. Tamam bunu anlarım.  Yine en çok satan ürünlerinizi defileden izlerle mağazada klasik bir lineda bulundurursunuz. Ancak defilede bünyenize aldığınız genç tasarımcılarla markanın vizyonunu, heyecanını gösterirsiniz... Mark Fast daha yolun en başında...

Moda konularını seven ve yakından izleyenler tahmin edebilir. Her sezon beklentiyi karşılayabilmenin, yeni fikirler sunabilmenin tasarımcılar üzerinde oluşturabileceği korkunç baskıyı. Bunu karşılayabilen ve konumunu koruyabilen aslında bir elin parmağını geçemeyecek kadar da az ne yazık ki...
 Bir tasarımcının gerçekten başarılı ve vizyon sahibi olabildiğini anlamak için 3-5 sezonunu görmek yetmeyebiliyor aslında.









9 yorum:

  1. Deniz Hanim,

    Son bir iki sezondur dunyada bahsettiginiz Firtina Koparmanin modasi geçti. Yeni bir donem basladi. Sok faktoru yaratabilecek genis omuzlar, studlar, surreel formlar su an son derece demode. Proenza, Alexander Wang, Mark Fast, Celine... Hepsi degisik yorumlarla artik gerçek kadina geri donduler. Ucuz ve direk bir provokasyondansa "aa bunu boyle yapmak neden kimsenin aklina gelmedi" dedirtmeye çalisiyorlar.
    Yenilik ariyorsaniz, fotograflara zoom yaparak, krosetalarin, puskullerin monte edilislerine, orgu formlarina dikkatlica bakabilirsiniz.
    Ayrica afi getirdiginiz gibi genç bir modacinin her sezon birbirinden alakasiz stiller yapma gibi bir zorunlulugu yok. Kendi vizyonunda yenilikler ve daha once sunmadigi tekliflerle de olusturabilir koleksiyonunu.
    Bir de bu pencereden bakin.

    YanıtlaSil
  2. Mark Fast ve London Fashion Week olduğunu bilmesem, pekala IFW'den bir defile diyebilirdim, bazı parçalar çok tanıdık geldi o yönden...

    YanıtlaSil
  3. Adsız şok deyince sizin aklınıza geniş omuzlar ve studlar geliyorsa geçmiş olsun, onların şoku 3 sezon önceydi. Örnek verdiğiniz tasarımcılarda ise Celine ve Wang'i nasıl aynı kategoride gördüğünüzü anlayamadık! Yeni fikirlerin ucuzluk olduğunu nereden çıkardınız? Demode olarak adlandırdığınız sürreal formlar ise hafife alınacak işler değil bilakis Manish Arora ve Junya Watanabe gibi moda kahinlerinin ve dahilerinin işi. Beğendiğiniz işçilik ve kalite böylesi iddialı platformlarda doğal olarak beklenen ve olması gereken detaylar.
    Ancak yine tekrar ediyorum dünyanın her yerinde aranılan, beklenen, kıymetli olan ve istenen yeni fikir ve kavram verebilecek yaklaşımlardır.
    Tasarımcı yeni fikirlerini olayları kendi uslubu ve bakış açısıyla ele alır ve bu da onun çizgisini her sezon belli eder. Tıpkı Alexander Mcqueen gibi her sezon bambaşka konu ve içeriklerle fikirlerini sunduğu gibi. Ölümüne kadar bir sezon fetiş yaparken diğer biz sezon Queen Elisabeth, bir sonraki sezon Alien vs. yapması gibi.

    Coşkun 4 sezondur aynı şeyi yapıyor olduğundan olabilir:)

    YanıtlaSil
  4. Céline-Wang: Genel olarak baskisiz, desensiz, monochrome (turkçede tek renk ve onun tonlari), net kesimli, biraz maskulen (erkek kiyafetlerinden esinlenilen parçalarla) kadin. Bunu anlayamadiysaniz asil size geçmis olsun.
    Sok deyince benim aklima nedense evet ilk studs ve omuz geldi. Lady Gaga ve turevlerinin gorsel toksikasyonundan olabilir.
    McQueen'i ornek vericeginizi biliyordum. Rahmetli hakikaten bir dehaydi. Her defilesi bir opera temsili gibiydi. Lakin McQueen kadini diyince benim aklima Daphne Guinness kuklasi ve diger merhum Blow disinda kimse gelmiyor. Aynen Huseyin Caglayan gibi. Bu insanlari daha çok sanatçi sinifina koyuyoruz.
    Size de usenmeden niye yazdim, guzel ve yanliz ulkemizde ciddi moda kritigi yapan kimse olmadigi için bu da haliyle size kaldi. Bloglar tabi ki kisisel gorusleri belirtmek için harika platformlar. Sizinde bir blogunuz olmasi guzel, ama bu kadar keskin gorusler vericek bilgide degilsiniz daha. Olsaydiniz Manish Arora gibi eglenceli ama yuzde yuz duz mantikla isleyen bir markayla Junya Watanabe gibi sofistikasyonun ve entellektuelizmin dibinde bir markayi karsilastirmazdiniz. Bari Nur Yerlitas'i da ekleseydiniz cumleye tam cumbus olsaydi. Ne de olsa o da bol bol pul payet kullaniyor ve tasarimlari oldukça sasaali (ozellikle Bulent Ersoy'un uzerinde).
    Size tavsiyem (ciddiyim) bu sezon birkaç ayakkabi az alin ve Paris'e ya da NY'a gidin. Onumuzdeki fashion weekler için blogger olarak ya da baska bir sekilde birkaç showa ve prezentasyona davetiye bulun. Oralarda endustriden insanlarla sohbet edin. Vizyonunuz ciddi anlamda degisecektir. Hem bu heyecaniniz gerçek bilgiyle birlesince daha da faydali olacaktir.

    PS: Bu kadar uzun bir yorum yazmamin sebebi de size gicik oldugumdan ya da giydirmek istedigimden degil, asil sizi takip eden ve yabanci dilleri çok ileri olmayan (yabanci basin ve interneti takip edebilecek kadar) gençler ve diger insanlar için bir pencere açmak istedigimden. Ayni zamanda sigara içerken birsey yazmak çok zevkli.
    Ayrica iyi ki bu blogu yapiyorsunuz. Kendi çekimleriniz hariç, internetten buldugunuz fotograflari paylasmaniz o siteleri (style vsvs..) tanimayan insanlarin gorsel hafizasini zenginlestiriyor.

    Herkese cevap vermis olayim--- IFW'yle tek benzerlik, ayakkabilarin paçozlugu. Onu da bu sene Andam'i bizim vatandasa kaptirdigi için parasi yetmedi herhalde, Camden'dan ya da Hackney'den toptan aldi.

    YanıtlaSil
  5. pfffffff kavgayı bırakın ya :)hakanda paris fashion week takviminden çıkarılmış ezra+tuba ile yandaki çadırda olacakmış:)andam alıyor ve yetersiz bulunup,defilesi saati ve tarihiyle takvim dışına alıyor acaba 600 kişiye gonderilen isimsiz mektup haklı mı?kusura bakmayında deniz hnm bazen sizide dengesiz buluyorum hem kürk karşıtısınız hemde hakanın kürk ve deri içeren kolleksiyonunna bayıldınız...yeni fikir konusuna gelince mark fast zaten 3 sezon aynı yaptıysa 4.üde yeni birşey beklemek hata...örnek vermek gerekirse arzu kaptol... Ben artık her kolleksiyonun içinde iki plise attıracağını biliyorum çarşambanın gelişi perşembeden bellidir yada hakanın biyeleri gibi bıkmadı senelerdir biyeden:)olmadı özlem süer in osmanbey drapeleri...

    YanıtlaSil
  6. Adsız dünyaya ve olaylara çok farklı objektiflerden baktığımız belli. Ayakkabı az alın gidin öğrenin vs türünde arogan yaklaşımlarla yazılmış metninize rağmen, emek verip keyif alarak yazdığınız yazınızı yayınladım. Yoksa konuyu uzatıp aynı aroganlıkta cevap vermeye hiç niyetim yok. Sizinde fark ettiğiniz gibi bloglar amatör alanlar ve terbiyeli bir üslupla yapılan karşıt görüşlerin her zaman başımızın üzerinde yeri var. Ancak niyetin saldırı olduğu üstelikte maskülen kadın vs türünden adeta demode bir advertorial niteliğinde yorumlara hem tahammülüm yok hem de blogumda yer yok. Burada kimse kendini otorite ilan etmiyor. Buyrun siz de bir blog yapın, paylaşın bilgilerinizi, fikirlerinizi okuyalım, öğrenelim, yorumlayalım, hatta birşeyler öğrenelim!!!

    YanıtlaSil
  7. adsıza soylemişsimniz ben hiç üstüme alınmıyorum argo olduğumun farkındayım:)))dünyaya bakış acınız ne olursa olsun hakaret olmadıkça her görüşe yer vermelisiniz.farkında olmayabilirsiniz ama burası koca bir türkiye her sosyal ve kültürel yapıdan insan var.kısaca ben blogumu sadece kendim gibilere actım yaklaşımı hoş değil.adsız bişraz haddini aşmış olabilir ama buda onun fikirleri.benim adım argomoda mıy mıy mıy cok bilmiş yorunlarlar yapmıyorum üzgünüm adsız ise ayrı biri umarım ''ben sosyeteyim halk dili tavrınız bu blogta yer almaz bni benim gibiler okusun'' bana değil adsız arkadaşadır

    YanıtlaSil
  8. Argomoda aynen öyle adsıza:) Meraktan soruyorum sosyete, cemiyet vs gibi sınıflandırma yaptığımı gördün mü hiç? İnsanları sınıflandırmanın düşünce tarzıma ve hayat görüşüme tamamen ters bir durum olduğunu her ortamda belirttiğim halde yaptığın yoruma şaşırdım doğrusu!..
    Ayrıca Hakaan'ın başarılı olduğunu anlamak için koleksiyonuna şöyle bir bakmak yeterliydi. Bilmem okumuş muydunuz ama Hakaan'ın defilesini yazdığım postta kürklerden hiç bahsetmemiştim. Bunun sebebi malzemeyle alıp veremediğim değil asıl yeni fikirlerinin sarmal kas yapısı görünümündeki elbiseleri, 3D kama formlu bandaj kullanımıydı.

    YanıtlaSil
  9. yorumu ve sizin yorumlarınızı okudum ben yanlış yorumladım özür dilerim ama hakaan ın yeni kolleksiyonu gerçekten çok berbat bana gore...220 euro yu bu kolleksiyon için harcxamış ama ancak modellere dağıtılmış bence:)elbiseler bahane modeller şahane olmuş.kimse kusura bakmasın milliyetçilik yapamıcam zamanında da soyledim mark fest bile :)bakın bile diyorum:)))hakaan dan daha cok haketti ki diğer adaylar almalıydı

    YanıtlaSil