DB JUNK'ta kullanılan fotoğraflar ve içerik izinsiz yayınlanamaz...

6.07.2012

Bir röportaj, bir yorum...

 DBB Yaz 2012 Mayo koleksiyonumuz hakkında Hello Dergisinin 8. Yaş özel kutlama sayısı için yaptığımız röportajı Hello Dergisi yazı işleri müdür yardımcısı sevgili Figen Nalan Özkan ile yaptık. Keyifli bir röportaj oldu. Başlık dışında tüm sözlerimin arkasındayım. Başlık sanırım aşağıda renklendirdiğim cevaptan yorumlanıp sanki benim ağzımdan söylenmiş gibi konulmuş. Ben de eski bir yayncı olduğum için bu tür yorumların olduğunu bilirim ama röportajın tamamı okunmayınca başlık başka birşeyi anlatabiliyor. Arkasından da sayfalarca yaptığım röportajdan sadece 1 cümlesi -bana ait olmayan kısmı- Posta Gazetesine konu olmuş! İçinde markamızın da geçmesi nedeniyle konuyu açıklığa kavuşturmak adına merak edenler için yayınlamak istedik. Yazı çok uzun hepsini okumak istemeyenler ve merak edenler için başlığa konu olan kısmı aşağıda renklendirdim:) Ve evet arkadaşlar yaptıklarımla söylemlerim tutar. Lafım sizlere değil onlar kendilerini bilirler:) Offf buradan da böyle şeyler yazmayı sevmiyorum ancak blogumdan kendimi ifade edebilmeliyim öyle değil mi? :)
Sabrınız için teşekkür ederim:)
Fotoğraflar Cengiz Dikbaş
Begüm’ün de geleceği moda ile kesişince kaçınılmaz bir şekilde modaya dönüş yaptınız. Moda tasarım konusunda bu yaz dördüncü sezonunuz. Sizde moda tasarımı noktasında nasıl gelişim ya da değişim rüzgârı var?
Bu 4 sezon boyunca kalıplarımız ve çizgimiz oturdu. Artık kendi kumaşlarımızı ürettirip kendi desenlerimizi çizdirip, hatta fermuarları bile markamıza özel ürettiriyoruz. Ağustos sonu çıkacak Kış 2012 koleksiyonumuzda bunu daha net görebileceksiniz . Çok süprizli ve 40 parçadan oluşan geniş bir koleksiyon oldu. Begüm ailemizde giyim kuşam konularıyla ilgili 3. kuşağı. Rahmetli anneciğim 40 yıllık tekstilciydi. Ben ise ilk işim olarak moda editörlüğü ve koleksiyon hazırlamakla başladığım iş hayatıma bu sektörde o dönem umduğumu bulamadığım için  baba mesleği yayıncılık yapmaya başlamıştım. Ancak dediğiniz gibi hem Begüm’ün bu mesleği seçmesi hem de blog ve yaptıklarımızın beğenilmesi sonucu doğalında tekrar konumuza geri döndük. İyi ki dönmüşüm çok çalışıyoruz, çok yoruluyoruz ama bir o kadar da çok keyif alıyoruz sonuçlardan.  Biz işimizi çok uzun bir yolculuk olarak görüyoruz. Hedefimiz global pazara girebilmek ve dünyada talep görebilen bir marka olabilmek. Bu hedefle gelecek sezon itibariyle burada Gürkan Kuran ve Londra’da ortağı Nesley aracılığıyla yeni tasarımcıların görüldüğü Londra Moda Haftasına paralel önemli bir organizsayonda defilemiz olacak. Bu arada sipariş amaçlı Londra; Paris, New York, Dubai’de showroomlarda koleksiyonumuz yer alacak. Bu süreçte kendimizi sürekli geliştirmeye devam edeceğiz.

“Plaj modası” kavramı nedir?
Eskiden bu kadar öne çıkan bir fenomen değildi. Sanırım bu da son 10 yıldır bir trend haline geldi. Niye bu kadar dikkat çekici oldu? Biz mu bu kadar abartıyoruz, dünyada da böyle mi?
Genel olarak moda konularına ilgi son 8-10 yılda fazlasıyla arttı. Tabi bu belli bir bilgi ve kültüre dayanmayan yoğun ilgi çok da istenen bir durum değil. Moda konularının moda olması bizi çok rahatsız ediyor. Altını dolduramadıkça sadece tüketmeye yönelik oluyor ne yazık ki. Üstelik Türkiye’de algılandığı gibi birşey de değil moda. Çok fazla ciddiye alındığı kadar bir o oranda aslında tamamen uzak bir moda anlayışı var ülkemizde.Plaj modası da sezonun genel moda trendleri ile paralel yürüyen bir alan.
Bu yaz plaja giriş rotası nedir? Plaj modası nereden nereye gidiyor pekiyi?
Mayo kullanımı bir kadın için en hassas giyim kuşam konusu. Neticede hem tasarımcı, hem de alıcı için bırakın santimi milimetreler büyük önem taşıyor. Küçücük bir alanda hem tasarımı, hem de vücudu güzel göstermenin yollarını ararken, diğer markalardan farklı olmaya, markanızın çizgisini yansıtmaya çalışıyorsunuz. Bu alanda tasarım yaparken de genel olarak iki tip anlayış hakim. DBB ile bizim de ürün sınıfına girdiğimiz moda algısı olabilen farklı ürünler – bu daha çok lüks segmentte yer alan ürün gruplarındandır ve alternatif ve lüks malzemeleri mayo kumaşı ile birleştirirken limitli sayıda üretim yapılır,  Klasikçiler, bunlarda model hep aynıdır sadece desenler ve kumaş dokuları değişir. Hem hızlı moda markalarında hem de lüks markalarda yüksek satış hedefli ürünlerdir.
DBB’nin segmentinde mayo trendlerinde birkaç yıldır geçmişe dönüş var. Mayo kumaşları ile birlikte dantel, fisto kullanımı, püskül, keten gibi alternatif detaylar dikkat çekiyor. Tabi mayo kumaşı dışındaki malzemeleri modellere uygularken dantelin sentetik değil, pamuklu, teni rahatsız etmeyen, kullanılan alternatif malzemelerin tuzlu suya dayanıklı, ince profil, mayo kumaşı ile kullanılabilir özellikte olabilmesi vs gibi onlarca detay düşünülüyor. Mayo trendlerinde doğal taş renklerinin yanı sıra birkaç pastel rengin bir arada kullanıldığı kombinasyonlar, floresan renklerin kontrast renklerle birlikteliği, çiçek ve pano desenler genel renk eğilimlerinden.

 'Eğer bir plaj partisine gitmiyorsanız abartılı aksesuvarlar garip kaçabilir. Ayrıca her şekilde stylingli bir moda çekiminden fırlamış gibi makyajlı bir görüntü şık olmaktan çok uzak bir durum.'  demiştim aşağıda. 
Pekiyi su ile içli dışlı bir noktada aksesuar ve plaj kıyafetleri taşımak bir işkence değil mi? Makyajlı, takılı, vs...
Herşeyde olduğu gibi plaj şıklığı konularını da abartmamak gerekiyor. Eğer bir plaj partisine gitmiyorsanız abartılı aksesuvarlar garip kaçabilir. Ayrıca her şekilde stylingli bir moda çekiminden fırlamış gibi makyajlı bir görüntü şık olmaktan çok uzak bir durum. Üstelik güneşte o makyajın yüzde alabileceği durum fena bir görüntü. Benim çok becerebildiğim bir konu değil ama suya dayanıklı akmayan bir maskara ve göz kalemi plajda makyaj yapmayı sevenler için yeterli ve güzel bir görüntü sağlayabilir.

Bireysel olarak sizin plaj şıklığınızın içini neler dolduruyor?
Plaj için üretilmiş kıyafetler, çanta ve aksesuvarlar ilgi alanıma hiç girmez. Farklı tasarımda mayo ve bikinileri kullanmayı severim. Bunları daha çok dolabımda kullanım dışı kalan ürünlerle kişiselleştirdiğim günlük kıyafetler çanta ve şapkalarla kullanırım. Mayoda hoş tasarımlar sevmeme rağmen plaj için daha sade t-shirt, şort, gömlekleri şapka ve güneş gözlüğü ile kombinlemeyi severim.

Biz yazın nasıl bir Deniz Berdan ile karşılaşıyoruz? Siz özellikle neye özen gösterip vurgu yapıyorsunuz?
Oldum olası sık ve uzun saatler denize girmeyi severim. Farklı mayo tasarımları sevmeme rağmen aynı zamanda bunların denize girilebilir ve prtkte de kullanılabilir nitelikte olmasına dikkat ederim. Sade görünümlü boyfriend gömlekleri, dipdye şortlar, kolsuz t-shirtler ile kombinlenmiş DBB mayolarımızdan kullanmayı planlıyorum.

Mayo koleksiyonun çıkış hikâyesini ne oluşturuyor?
Bu koleksiyonun ilham kaynakları arasında neler var? Bu kaynakları nerelerden esinlendiniz peki?
Koleksiyonu Josephine Baker’dan esinlenerek modern bir yorumla dönemi de çağrıştırabilecek nitelikte hazırlamayı hedefledik.  Koleksiyonda alışılmışın dışında koton danteller ve ketenler gibi alternatif malzemeler mayo kumaşı ile birlikte kullanıldı. Alternatif malzemeler koleksiyona farklı bir kalite katarken kullanım rahatlığı da düşünüldü.
Modeller farklı olabilirken rahatlıkla güneşlenebilmeye de olanak sağlanabilir nitelikte. Genel olarak kendi çizgimizde var olan Vintage etkisini mayo koleksiyonumuzda da görebilmek mümkün. Koleksiyonda daha çok kalçayı daha küçük ve kalkık gösterebilen Brazilian kesimler kullandık.
Kişinin potansiyelini iyi kullanabilmek, vücudu iyi gösterebilmek adına kullandığımız Brazilian kuplu mayo ve bikinileri her modelde 3 renk varyantlı, 3 beden olarak ürettik. Mayolarımızın en belirgin özelliği kullandığımız 3 renk varyantına göre koleksiyonda mode’un değişmesi.  İlk modellerimizde kullandığımız taş ve doğal renklerle Josephine Baker dönem çizgisini yansıtırken, pastel varyasyonu ile barok, fosforlu varyasyonu ile ise modern bir ifade sağlayabilmek mümkün.

1920’lerin ünlü dansçısı, tarihsel figure, son dönemin moda ikonu Josephine Baker’dan etkilenerek  hazırlanmış bir mayo koleksiyonu...
Neden Josephine Baker? Bize Josephine Baker’i anlatır mısınız? Nasıl bir kadın?
Josephine Baker görünüşünden fikirlerine, sanatından, performansından duruşuna kadar her şeyiyle ilham alınabilecek ve gerçekten de tarihte önemli bir kadın. Kısaca anlatayım; 13 yaşında Broadway’de Chocolate Dandies ( Çikolata Züppeler ) gösterisinde dans etmeye başladı. 1925’de Paris’e giderek Bergere Folies’in dikkatini çekti ve Theatre des Champs-Elysees’de siyah revüde dans etti. Fransa ve Avrupanın en ünlü dansçısı olan Josephin Fransa’daki Alman işgali sırasında Kızıl Haç ve Fransız direniş kuvvetlerinin üyesi olarak Afrika ve Ortadoğu birliklerini eğlendirmede görev aldı.Savaş sonrası Josephin Fransa’nın güneyindeki Les Milandes isimli evinde dünyanın dört bir yanından kardeşlik denemesi, gökkuşağı ailesi olarak tanımladığı çeşitli ırk ve milliyetten bebekleri evlat edinmeye başladı. 1956 yılında Les Milandes’e kaynak sağlayabilmek için tekrar sahnelere döndü ve Paris revüsünde başrol oyuncusu oldu.1963 yılında Martin Luther King’in yanında konuştu.
Düşünün ırkçılığın tavan yaptığı dönemlerde siyah dansçı br kadının ırksal eşitlik için mücadelesini. Borçlarını ödemek için çalışmaya da devam eden Baker’a Monako Prensesi Grace bir villa verdi. 1975 yılında Paris Carnegie Hall’daki performansından iki gün sonra bir inme sonucu vefat etti.Zamanımızın hala çok ötesinde bir kadın Josephin Baker...

Sizin mayo, mayokini ve bikini tasarımlarınızı giymek için çok mu zayıf olmak lazım?
Öncelikte güzel vücutlu bir kadın ince olmalı diye bir düşünce çok da doğru değil aslında. Fiziksel vücut güzelliğinde önemli olan omuz, bel ve kalça orantısıdır. Bel kıvrımı olan kadın güzeldir. Omuz ve kalça oranları birbirine ne kadar yakınsa vücut o kadar düzgün görünür. Üstelik herkesin doğuştan var olan bir vücut yapısı var. Önemli olan potansiyelimizi en iyi şekilde kullanabilmemiz. Olmadık hedefler sadece mutsuzluk yaratır. Ayrıca gerçekten de farkındalığı yüksek bir giyim kuşam algısı ile potansiyelimizi iyi kullanarak görünüşümüzden mutlu olabilmemiz mümkün. Biz mayolarımızı 3 beden olarak ürettik. Doğru bedeni kullanmak en önemli detay. Kalçasının geniş olduğundan şikayetçi olan birinin en genişinden Avrupa kesim mayo giymesi kalçayı daha geniş görünmesine sebep olabiliyor. Bu nedenle 3 beden için de brazilian altları kullandık. Brazilian derken sadece halat altlı bikinilerimizde değil, yanları üç bantlı veya daha geniş kenarlı bikinilerimizde de Brazilian kesimler yer alıyor.

Bir kadın kendine yakışacak olan mayoyu ya da bikiniyi nasıl seçmeli? Hangi vücut tipine nasıl bir mayo ya da bikini yakışır?
Mayo ve bikinide çalışılan alan oldukça küçük olduğu için her bir santimin önemi vardır ve ölçüler modeli değiştirdiği gibi vücut hatlarını olduğundan daha güzel veya kötü gösterebilme durumuda vardır. Bikini altı düşünülenin tam tersine arka kesimi kalınlaştıkça ve büyüdükçe kalçayı da kalın gösterir. Kendi bedenine uygun bir Brezilya kesimi bikini altı kalçayı daha küçük gösterebilirken daha yüksek görünmesine de yol açabilir. Bikini altının yan bantlarının kalın olması düşük belli  kesimlerde  aslında baseni dar gösterebilen bir detaydır. Tabi bacaklar yeterince uzunsa.
Bacakları üst kısmına göre kısa olanlar kalın kenarlı bikini altı tercih etmeyip daha oyuk modellerle halatlı bikini altları tercih ederlerse bacakları olduğundan uzun görünebilir.
Kalkık bir kalça görüntüsü için yine volüm veren halat altlar en doğru tercihtir. Kalçayı volümlü ve beli daha ince gösterebilen halat altlı modeler benim de en çok tercih ettiğim güneşlenirken de rahat edebildiğim modellerden.
Bikini altlarında kalın yanlarla birlikte brezilya kesimi oyuk kalça kesimi baseni ve kalçayı en derli toplu gösterebilen modellerden. Taş, kum, avcı yeşili gibi mat ve doğal renkler vücudumuzda beğenmediğimiz yerleri en çok kamufle edebilen ve potları en az gösterip vücudu iyi gösterebilen renklerdir. Vucudu bölen kuplu modeler ince görünümü sağlamaya yardımcıdır. Bikini kumaşı kalınlaştıkça vücutta var olabilen potlar daha az görünür.

Plaj kıyafet ve aksesuvarlarında neler var peki?
Bunları mayo ve bikinilerle nasıl tamamlamak gerekiyor?
Koleksiyonun yeterince detaylı olması nedeniyle  daha çok sade görünümlü boyfriend gömlekleri, dipdye şortlar, kolsuz t-sirtler ile plajda DBB mayolarımızı görmek çok isterdik.


Plaj modasını nasıl takip ediyorsunuz? Bu konuda kendinizi nasıl geliştirdiniz?
Sizin favori mayolarınız hangisi? Diyorsunuz ki, “Rahat olması, çabuk kuruması, iç göstermeyecek şekilde astarlı olması, yağ ve deniz suyuna dayanıklı kumaştan yapılması benim için önemli. Bikini ve mayokinilerimi Kapalıçarşı’dan aldığım aksesuvarlarla modifiye ediyorum. İddialı ama pul, payet, taş gibi alaturka detaylarla süslü olmayan modelleri seçiyorum. Bandaj modeller, fütüristik formlar, 50’lere ait bodysuit görünümlü mayolar favorim....” diyordunuz. Hala aynı duyguda mısınız?

Plaj kıyafetlerinde Begüm ile birlikte çalışmak nasıl bir duygu? Ortak ve ayrıştığınız noktalar neler oldu?
Begüm pek Yaz ve plaj insanı değildir. O katkat giyinmeyi ve şehir hayatını sevenlerden. Aile tatilimiz nedeniyle katılıyor güney seyahatlerimize. Bu nedenle mayo tasarımı konusuna çok karışmayı tercih etmiyor. Ana koleksiyonumuzda birlikte çalıştığımız ve tabi mayo işimizde bunun ciddi büyük bir parçası olduğu için onun da fikirlerini alıp çalışmalarını yapıyoruz. Neticede gelecekte tüm bu işleri Begüm devam ettirecek.

Siz bu kadar fit olmak için gerçekten ne yapıyorsunuz?
Teşekkür ederim. Aslında son birkaç yıldır zaman zaman kararlar aldığım halde işlerin yoğunluğundan çok nadir spor yapabiliyorum. Ancak geçmişte profesyonel sporculuk hayatımın olması ve devamında ihtiyaca yönelik spor yapmamın etkileri olabilir. Yemek yemeği çok seven, neredeyse çoğu zaman adeta yemek için yaşayan bir insanım. Neticede yemek yemek dünyanın en büyük birkaç zevkinden biri. Ve ben gerçekten de hem yemek yapmaya hem de yemeğe meraklı biriyim. Bir öğün abarttığımda diğer öğün dengeliyorum. Kendimi bildim bileli inceyim ama, genetiğin dışında hareketli bir hayatımın olmasının da etkisi var. Yine de zaman geçtikçe daha bir kalınlaşıyorsunuz doğal olarak. Neticede fiziksel olarak yıllar sizden birşeyleri götürsede bambaşka bir farkındalık ve bakış açısı koyuyor yerine.

Global bir marka olmayı hedefliyorsunuz, ama global bir marka olabilmek de hiç kolay değil. Bu noktada hangi stratejileri izliyorsunuz pekiyi?
Marka olma yolunda Londra’da bizi lanse edecek danışmanımız tarafından yönlendirilerek DB Berdan markasını oluşturduk. Bu sonbahar itibariyle Londra Moda haftasına paralel yeni tasarımcıların olduğu bir organizasyonda defilemiz olacak. Burada amaç DB Berdan Markası altındaki ana koleksiyonumuzla Avrupa pazarına girebilmek. Gelecek yıl itibariyle de Londra merkezli bir marka olma yolunda adımlar attık. Üretim Türkiye’de olurken satış ve pazarlama Londra üzerinden yapılacak. Türkiye’de bu sezon dördüncü sezonumuz ve ürünlerimiz Harvey Nichols’da yer alıyor. Sonbahar koleksiyonumuz 40 parçadan oluşuyor ve Ağustos sonu yine Harvey Nichols’da yerini alacak. Şimdi biz 2013 Yaz koleksiyonumuzun hazırlıklarını yapıyoruz. DB Berdan Lüks segment bir marka ve artık kumaşlardan fermuara, aksesuvarlara kadar markamıza özel üretim yaptırıyoruz.

Siz yaz tatillerinde nereleri tercih ediyorsunuz? Nasıl bir tatil planınız ya da rotanız oluyor? Bu tercihinizde ne rol oynuyor? Nasıl bir beach ortamı arıyorsunuz? Hangi beach’leri tercih ediyorsunuz? (yurtiçi - yurtdışı)
Yaz aylarında bizim güney sahillerimizi hiç bir yere değişmeyiz. Kupkuru havası ve soğuk denizi le kocaman bir yarım ada olan Bodrum vazgeçilmezimiz. Alışkın oladuğumuz, rahat ettiğimiz Maça Kızı hafta için rahat ettiğimiz yemeğini servisini sevdiğimiz bir yer. Tatilde deniz plaj değilse amaç o zaman tercihimiz oğlumu doğurduğum, rahat ettiğimiz, güzel günlerimizin geçtiği Los Angeles Marina Del Rey oluyor.

Kendiniz ve Begüm plaj modasında hassassınız. Pekiyi oğlunuz için bir şeyer organize ediyor musunuz? Onu kendi haline mi bırakıyorsunuz?
Can çok yaratıcı ve çizimi çok kuvvetli sanatçı ruhlu bir çocuk. Hayal gücü çok geniş, şahane çizimler yapıyor ve renklerle de arası çok iyi. Henüz 9 yaşında olduğu için yönlendirme, kısıtlama olmaması için bu konuda herhangi bir atölyeye vermedim. Aslında motive etmeme de gerek kalmıyor kendisi her an boyalar ve resim defterleri ile vakit geçirmeyi çok seviyor. Zamanı geldiğinde onu da bu konuda yönlendireceğiz. Sadece çizim konusunda değil çok yönlü bir çocuk. Eskrimde çok iyi ve bir süredir hafta sonları TED’de eskrim yapıyor. Doğaya çok meraklı ve şaşarsınız hayvanlarla ilgili çok geniş bilgiye sahip. Gelecekte National Geographic araştırma grubunda çalışmayı hayal ediyor. Onlarla canlıları araştırırken aynı zamanda resim de çizecekmişJ
Çok şanslı bir anneyim ki herşeyden once iyi niyetli çocuklarım var.

Satış noktaları;
DBB Mayolarını Harvey Nichols Kanyon, Bebek ve Çeşme Midnight express, Bodrum ve Çeşme İpekçe, Divan Palmira GA Butik, Jadore.com.tr, Antalya Hillsidesu butikten alabilmek mümkün.

Çok yakın bir tarihte  www.denizberdan.com sitesinden Türkiye’nin her yerinde ücretsiz kargo ile edinebilmek mümkün olabilecek:))



3 yorum:

  1. Kesinlikle çok güzel bir koleksiyon olmuş sahne kostümü ile ise ilgisi yok, çok sade bir koleksiyon hazırlasanız da bunu herkes yapıyor derler bu sefer... En iyisi hiç aldırmamak. Saptırmak bizim basının en sevdiği şey değil mi zaten? Londra moda haftasında büyük ihtimalle biz de oradayız mutlaka şahit olmak isteriz sizin başarınıza eğer gidersek:)

    YanıtlaSil
  2. Aydan ve Derya çok teşekkür ederiz:) Bizimde anlatmaya çalıştığımız şey kesinlikle buydu. Neticede dünyada binlerce tasarımcı var ve herkes biraz fark yaratabilip sektörde yer edinmeye çalışıyor. Amacımız ilk günden beri global pazara girebilmek. Bunu yapmaya çalışırken de Türk vatandaşı olarak ürünlerimizin ülkemizde de edinebilmesine olanak sağlayabilmek. Basından yana fazla bir sıkıntımız olmuyor ancak bazen bir iki blogda gördüğümüz yaklaşımlar bizi üzebiliyor.
    Nazik ve tatlı yorumlarınız için tekrar çok teşekkürler, blogunuzu ilgiyle takip ediyoruz.
    Londra'da görüşebilmek dileğiyle:)

    YanıtlaSil