DB JUNK'ta kullanılan fotoğraflar ve içerik izinsiz yayınlanamaz...

26.02.2011

Yaz 2011 koleksiyonumuzdan ilk görüntü...

Eveeeeet artık ufaktan Yaz 2011 için hazırladığımız Junk'ları sizlerle paylaşma  zamanı... Fikirlerimizi sizlerle DB Junk aracılığıyla paylaşabiliyor olmak büyük keyif:) hangi parçadan başlayacağıma bir kaç haftadır karar veremedim ama koleksiyonu koyduğumuz sıraya göre değil de bitmiş parçaların içinde en sevdiklerimden biriyle başlamaya karar verdim. Şimdi işin hikayesi ile başlayalım;
Junk'ın Leak isimli Yaz 2011 koleksiyonunu Yönetmen Elias Merhige’in dünyanın kuruluşunu anlatan kült filmi Begotten'da kanın simsiyah akan etkisi ve kontrast görüntülerinden esinlenerek hazırladık...
Deniz Berdan
 Film siyah beyaz olmasına rağmen bizim algıladığımız ölçüde kontrastlarla ve renk patlamaları ile güçlendirdik...
Deniz Berdan
 Tasarımlarda belirgin bir akan görüntü izlenimi bazı modellerde tamamını oluştururken diğer bir kısmında detaylarında yer alıyor. 
Elbisenin hafiften röntgen filmi gibi olmasını da seviyorum çok:)
Deniz Berdan
 Koleksiyonun en önemli detayı ise akıyor izlenimi veren görüntülerin giysilerin üste oturtmak ve vücudu şekillendirmek için dikişler ve farklı kumaşlarla yapılıyor olması, desen gibi durmaması…
Bu arada üstteki parçalar hafif tutturmalarla birbirinden bağımsız kat kat parçalardan oluşuyor...
Deniz Berdan
Arada twitter'dan takip edenler farketmiş olabilir, koleksiyonun bir bölümünde kullanılan kumaşlar el boyaması olarak benim tarafımdan hazırlandı:) Kumaş boyamak ve modifiye etmek uzun süredir ilgilendiğimiz ve bizzat uyguladığımız konu, dışarıda boyatmak olmazdı:)
Elias Merhige'nin Begotten filminden bir sahne ve yukarıdaki elbisenin fikir aşamasındaki çizimi...

Fotoğraflar Haluk Berdan


25.02.2011

Avant-garde, geometrik, eksantrik, edgy ve cesur...

Koleksiyonuna bakmadan geçmediğim tasarımcılardan biride
Brezilya’lı moda tasarımcısı Alexandre Herchcovitch'dir.
Herchcovitch'in doğa olayları, volkanlar ve patlamalarında ilham aldığı Kış 2011 koleksiyonundaki bitmemiş gibi duran tasarımlarını sevdim.
 Alexandre Herchcovitch 94 yılından beri kendi adıyla koleksiyon hazırlıyor.
Hemen her oleksiyonu avant-garde, geometric, eksantrik, edgy ve cesur çizgide…
Kış 2011 koleksiyonunda doğadaki çatlaklardan sızarcasına aralıklarla kullanılmış dantelin en çok, parça parça  tamamlanmamış halini sevdim.

Örme ceket üzerine kullanılmış parçalara dikkat, cidden güzel fikir…
 Zamanla ve hareket yoluyla doğal olarak yıpranmış gibi duran görüntüler…
 Hareketi engelleyici kemerli kollar…

Kontrast kumaşlar…
Tek bir dikişin içine tutturulmuş katmanlı parçalar…

 Grimsi mavi, siyah ve volkanik sarı koleksiyonda en çok kullanılan renkler...
Dapdaracık uzun deri eldiven kullanmayı severiz, yalnız saten pantalonun çok iyi durduğunu söyleyemeyeceğim. Satenle yıldızımız pek de barışmaz aslında ama mümkünse pantalonda hiç kullanılmamalı...

Kaşmir, ipek, dantel, yün ve şifon karışımı kumaşlarla hazırlanmış modeller, malzeme seçimiyle ilgili olarak da deneysel nitelikte…

24.02.2011

Punk punk punk, punk punk pu punk...

Ashish yorumuyla pullarla kaplı İkonik Londra Punk’ını ben de hafiften bir 76 kuşağı punkı olmam nedeniyle kadrolu olmaktan dolayı sevdim. Ancak bu concepti çok yakından bilen biri olarak ve bilenlerinde eminim ki onaylayacağı üzere, herhangi bir yeni fikir olmayışı koleksiyonu heyecansız kılıyor. Anlayacağınız Ashish Gupta oturmuş bir gün boyunca Camden kaldırımında, bakarak resim yapar gibi çizmiş gelen geçenleri. Ortaya da punk severleri sevindirecek ama pul payet olması dışında yeni fikri olmayan bir koleksiyon çıkarmış...
Bu fermuarlı pantalonların, kırmızılı, sarılı ve bilgisayar print leoparlı versiyonu, aynısı ama pamuklu kumaş versiyonu bizde de mevcut...
Londra Central Saint Martins mezunu Hint asıllı Ashish Gupta her sezon bir yolculuğa çıkarır bizi. Bu defa kendinizi İngiliz Punk etkisi ile Londra, tartan desenlerle de adeta İskoçya’da gibi hissedebilirsiniz…
Siyah sarı çizgili deseni gerçekten çok severiz ama tartanla çizgili kullanımının da ayrıca bir hastasıyızdır. Yakından takip edenler bilir, uzun yıllardır birlikte kullandığımız desenler...
Tabii bunu biz keşfetmedik. Ama stylingimiz iyidir:) Hani hep söylüyoruz ya 76 kuşağı punk diye, işte budur:)
 Tabii bunlar runway versiyonları bizde daha çok üst üste giymek var. Örneğin o çizgili kazağın altına leopar print bir t-shirt giyilir...
Mavi yeşil birlikteliğini uzun zamandır ojelerimizde dahi kullanıyoruz. Mor ve kahve birlikteliğini de sevdik...
Aşağıdaki ceketleri görünce; hafiften bir Chanel merakı mı başladı Ashish'de dersiniz? Yok ama bunlar daha eğlenceli modeller:)
Bu arada çorap olayını sevdik...
Androjen görüntüler…
Pantalon üzeri etek kullanmayı ben de çok seviyorum doğrusu...
Elbise ve kazaklardaki yuvarlak delikleri 2 sezon önce Yaz 2010 koleksiyonunda da kullandığını hatırlarsınız. Farklılaştırarak devam etmiş... 
Çizgili tartan birlikteliği hep çok hoş...
Birkaç beden büyük gibi duran pantolon ve kazaklar, boyfriend blazer ve gömlekler…
Bilmem siz ne düşünüyorsunuz ama taaa en başından beri çok sevemedim boyfriend trendini!..
Tamam belki saadece ceket ve gömlek olabilir...
Ashish Gupta'nın çizgisi aslında ilk koleksiyonundan beri hep punk etkileri taşır...
Fotoğraflar elle.com

23.02.2011

Eksantrik kolaj............


Michael Van Der Ham ilk defa mezuniyet defilesinde Kolaj etkisi veren eksantrik tasarımları ile dikkatimizi çekmişti...
 Bu konuda yaptığımız postları görmek isterseniz buradan ve şuradan...
 Topshop tarafından desteklenen NEWGEN’in kazanan Michael, şu anda Londra’nın en parlak gelişen 18 tasarımcısından biri kabul ediliyor...
 Bu sezon koleksiyonuna gelince kadife severler yaşadı... 
Yine kolaj etkisini devam ettirmiş.
  Geçen iki sezondan da patchwork etkileri olmakla birlikte, Kış 2011 için hazırladığı koleksiyonda etkisi azalarak daha satışa yöneklik bir yaklaşım olmuş.

Central Saint Martins mezunu Michael'ın harika fikirleri gerçekten de kendine özgü ve moda dünyasında benim de hastası olduğum ve zaman zaman ne kadar eleştrilsede kendi çizgimde kullandığım ve hastası olduğum kolaj etkisinin bu şekilde yaklaşımı adeta buluş gibi.  
Tabii ki fikrin kaynağındaki halini tercih ederim - daha önce hazırladığım ve yukarıda linkini verdiğim postlardan görebilirsiniz- ancak para kazanmak da şart:)